Giriş yap
En son konular
Gülben Ergen-Oğuzhan Koç
Perş. 16 Tem. 2009 - 18:11 tarafından |~Lоve~|.
Giden günlerim oldu
Seni anmadım yola bakmadım hâlâ
Dile gelmeden düşlerim yanlızlığa
susmanda yeterdi son vermem için hayatıma
Tüm güllerim soldu
Sana atmadım taraf olmadım asla
Dile gelmeden düşlerim yanlızlığa
Gülmende yeterdi geri gelmem için hayata
Beni alsalar ipe koysalar
Dayanamaz yine kadere salsalar
Gönlüm arıyor titriyorum bak
Sıra gelmeden gidemem ki ben
Tutmaz ellerim seni görmeden
Zaman geçiyor bekliyorum bak
Giden günlerim oldu
Seni …
[ Okuma komple ]
Seni anmadım yola bakmadım hâlâ
Dile gelmeden düşlerim yanlızlığa
susmanda yeterdi son vermem için hayatıma
Tüm güllerim soldu
Sana atmadım taraf olmadım asla
Dile gelmeden düşlerim yanlızlığa
Gülmende yeterdi geri gelmem için hayata
Beni alsalar ipe koysalar
Dayanamaz yine kadere salsalar
Gönlüm arıyor titriyorum bak
Sıra gelmeden gidemem ki ben
Tutmaz ellerim seni görmeden
Zaman geçiyor bekliyorum bak
Giden günlerim oldu
Seni …
[ Okuma komple ]
Yorum: 0
En iyi yollayıcılar
Apricot (339) | ||||
*su-perisi* (148) | ||||
victor (78) | ||||
|~Lоve~|. (15) | ||||
hero (11) | ||||
zeyzey00 (8) | ||||
BLUEANGEL (5) | ||||
NaZLı (4) | ||||
korsan (3) | ||||
kayisi güzeli (2) |
Anahtar-kelime
Şairlerimizden AŞk ŞiirLerİ4
.°•. °•. °•. °•.AşkımBenimForum .•° .•° .•° .•°. :: »»-(¯`•.•´¯)->Şiir Köşesi :: Şairlerimizden Şiirler
1 sayfadaki 1 sayfası
Şairlerimizden AŞk ŞiirLerİ4
Fazıl Hüsnü Dağlarca
(1914- )
SEVGİCEK
Severdim
Severdim onu geceleri
Aydınlık taşlar sanki uyurdu
Sessizliğinde
Daha ötelere giderdi yeşilden
Ellerinde otlar
İnanırdı yıldızların birliğine
Mutluluğuna suyun yalazın
Öteki kuşları yaşardı
Dallar serçelerle doluyken
Yiterdi kendi aklığında
Uçsuz bucaksızdı düşü
Severdim
Düşünürdüm düşünürdüm ayrılışında onu görürken de
Baktıkça azalırdı
Öyle ince bir yüzü vardı ki
SÖYLE SEVDA İÇİNDE TÜRKÜMÜZÜ
Söyle sevda içinde türkümüzü
Aç bembeyaz bir yelken
Neden herkes güzel olmaz
Yaşamak bu kadar güzelken?
İnsan dallarla. bulutlarla bir,
Aynı maviliklerden geçmiştir
İnsan nasıl ölebilir
Yaşamak bu kadar güzelken?
Hamit Macit Selekler
(1909-23 Ocak 1974)
KAL
Gün soldu, vakit geç, gitme bırak, kal
Omuzlarında şal, başında örtü,
Odamda hülyâlı bir akşam üstü
Gölgeler içinde renk ve dudak kal.
Gidersen sana da kırılacak, kal
-Gönlüm ki, böyle her gidene küstü-
Ve deme 'buradan bir akşam üstü
'Giderken ardımda hıçkırarak, kal!'
Madem, günlerimiz, sevgilim, kısa,
Madem. dudakların yandığı lâhza
İçin ruhumuzda bir özleyiş var,
Kal, çizsin hülyâmız mat ufkumuza
Gümüşlü sabahlar, altın akşamlar,
Soluk bir gül ıtrı gibiyken bahar...
O KALP, O ATEŞ NERDE?
Ağaçların yeşile, denizin laciverde
Tekrar erdiği vakti, hatırlarsın, şafaktı;
İlkbahar bahçelerde nemli, yaprak yapraktı,
Seninle buluşmuştuk yine her günkü yerde.
Varlığın ellerime bıraktığın ellerde
Yine sesin sıcaktı, hülyalı yüzün aktı,
Bilmiyordun, gelişim artık son olacaktı.
Nerde eski sabahlar, o kalp, o ateş nerde?
O gün veda. teselli, esefle dolu sözler
Söylemek, 'oyun bitti!' demek isteğindeydim.
Lâkin seni görünce sustum, başımı eğdim,
Kaçtım. Bilmem ardımdan nasıl baktı o gözler.
Şimdiyse geliyorum. Barış, affediver de..
Fakat eski sabahlar. o kalp, o ateş nerde.
Haydar Ergülen
(1956 - )
BENİ AŞKA TERKETTİĞİN İÇİN SEVİYORUM SENİ
bir sır-çocuksun, yalnızca aşk açık sende,
ne sen kalıyorsun ne o, aşktan başka
biri yok, gel, aşk istediği için varsın,
ne onu kurtarıyorsun ne kendini, aşktan başka
biri yok, git, aşk istediği için yoksun
ayrılıktan değil, taşıdığı saflıktan konuşursun;
ayrılık sana dönmektir, yeniden bana
ruhumuz öpüşür ya, başkasındayken ağzımız,
gövde gözaltındadır, oysa ruhumuz sereserpe
seni senden beni benden bağışlar birbirimize
bir sır-çocuksun, aşkla açıyorsun kullandığın her şeyi
burda değilsin, çoktan çekilmişsin ve seninle
gitmiş senin olan, her zamankinden çoksun bu evde
çünkü aşk hepimizden çalışkandır, ben duruyorum
vefa aşk lisesindeki ceza nöbetine
bu karanlıkta daha iyi görüyorum seni
aynı tünelden geçiyorsun gelişte ve gidişte
kavuşmaya, ayrılığa aynı yolu kullanıyorsun,
beni büyüten aşktan söz ediyorum, yolculuğa övgü,
zaman yok ki aşktan başka, uykusuzluğa övgü,
bir sır-çocuksun, baştan çıkarır gibi açığa çıkardın beni
ayrılık mı; beni aşka terkettiğin için seviyorum seni!
SÖYLENCE
akdeniz gülüşlü bir çocuk olsaydın
ağzının kıyısında uçarılıklar biriktiren
yüzünde bin bir haylazlıkla sevseydin beni
yüreğinden beyaz kuşlar uçardı yüreğime
dokundukça portakal çiçekleri dökerdi
sevilmekten ürpertili dingin gövden
ah çocuk ah kadın ah sevgili
sözlerin aşkı anımsatsa da
gülüşünde onmaz acılar gizli.
İlhan Berk
(1918 - )
'NE BÖYLE SEVDALAR GÖRDÜM NE BÖYLE AYRILIKLAR'
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm.
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz
Alır beni.
Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları.
OTAĞ
Sevgilim, işte eylül
Ve işte senin usul usul seğiren yüzün.
Zaman ki sonsuzdur
Bitmemiş şiirler gibidir.
Bazı hüzünleri
Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir.
Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık
(İsteğin bulanık kıyısında).
Bundan değil midir bizim aşkımızda
Sürekli bir akşam hüznü vardır.
Lale Müldür
(1956 - )
DESTİNA
dün gece sen uyurken
ismini fısıldadım
ve hayvanların korkunç
öykülerini anlattım
dün gece sen uyurken
çiçeklere su verdim
ve insanların korkunç
öykülerini anlattım onlara
dün gece sen uyurken
yüreğim bir yıldız gibi
bağlandı sana
işte bu yüzden
sırf bu yüzden
yeni bir isim verdim sana
DESTİNA
sen öyle umarsız
uyusan da bir köşede
işte bu yüzden
sırf bu yüzden işte
yaşamdan çok ölüme
yakın olduğun için
seni bu denli yıktıkları
için Destina
yaşamımın gizini
vereceğim sana
Melih Cevdet Anday
(1915 - )
SENİ DÜŞÜNÜYORUM
Çocukluğunu düşünüyorum Emilia
Deniz boyundaki ıssız yolu sabahleyin
Hani saçların, atkın uçuşurdu rüzgârda
Kokusunu duyuyorum bembeyaz gömleğinin
Seni kucağıma alıyorum Emilia
Ben büyüttüm seni, ben yetiştirdim
Bugüne bu sevdaya
Toprağım ekmeğim kitabım şiirim
Sen ne varsa iyiden doğrudan yana
Gözümün nuru, başımın tacı, efendim.
SEVİNCİN YARISI
Kuşlar yağmur yağdırır da
Yağmur güneşe vururdu ya
Ben sana gelirdim
Sevincin yarısı ağzımda
Zambağa birikir sabahlar
Ovalar atlara binerdi
Kulesine koşuşunca deniz
Cebimde geceden yıldızlar
Arılarla ballarla kanımda
Yüreğim avuç olurdu da
Sonra çeşme de olurdu ya
Mutsuz dönüşler ayında
Ben sana gelirdim.
Metin Altıok
(1941 - 9 Temmuz 1993)
GÜNLERDEN ÖYLE BİR GÜN
Günlerden öyle bir gündü;
Üstüne tarih düştüğüm.
Gözümün önüne geldi birden
Balkıyan güzel yüzün.
Ve yüreğim yandı söndü,
Ter bastı avuçlarımı.
Bir işlek kovan uğultusu
Kapladı kulaklarımı.
Uzandım usulca cigarama;
Yavan ömrüme katık.
Ben o gün öldüm gülüm,
Bir daha ölmem artık
SARIL BANA
Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ
Sevgiler bekliyor sürekli senden.
İnsanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlıyayım derken,
Var olan aşınıyor azar azar zamanla.
Anamın bıraktığı yerden sarıl bana.
Anılarım kar topluyor inceden,
Bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
Ama yine de unutuş değil bu,
Sızlatıyor sensizliği tersine.
Senin kim olduğunu bile bilmezken.
Sevgiden caydığım yerde darıl bana.
(1914- )
SEVGİCEK
Severdim
Severdim onu geceleri
Aydınlık taşlar sanki uyurdu
Sessizliğinde
Daha ötelere giderdi yeşilden
Ellerinde otlar
İnanırdı yıldızların birliğine
Mutluluğuna suyun yalazın
Öteki kuşları yaşardı
Dallar serçelerle doluyken
Yiterdi kendi aklığında
Uçsuz bucaksızdı düşü
Severdim
Düşünürdüm düşünürdüm ayrılışında onu görürken de
Baktıkça azalırdı
Öyle ince bir yüzü vardı ki
SÖYLE SEVDA İÇİNDE TÜRKÜMÜZÜ
Söyle sevda içinde türkümüzü
Aç bembeyaz bir yelken
Neden herkes güzel olmaz
Yaşamak bu kadar güzelken?
İnsan dallarla. bulutlarla bir,
Aynı maviliklerden geçmiştir
İnsan nasıl ölebilir
Yaşamak bu kadar güzelken?
Hamit Macit Selekler
(1909-23 Ocak 1974)
KAL
Gün soldu, vakit geç, gitme bırak, kal
Omuzlarında şal, başında örtü,
Odamda hülyâlı bir akşam üstü
Gölgeler içinde renk ve dudak kal.
Gidersen sana da kırılacak, kal
-Gönlüm ki, böyle her gidene küstü-
Ve deme 'buradan bir akşam üstü
'Giderken ardımda hıçkırarak, kal!'
Madem, günlerimiz, sevgilim, kısa,
Madem. dudakların yandığı lâhza
İçin ruhumuzda bir özleyiş var,
Kal, çizsin hülyâmız mat ufkumuza
Gümüşlü sabahlar, altın akşamlar,
Soluk bir gül ıtrı gibiyken bahar...
O KALP, O ATEŞ NERDE?
Ağaçların yeşile, denizin laciverde
Tekrar erdiği vakti, hatırlarsın, şafaktı;
İlkbahar bahçelerde nemli, yaprak yapraktı,
Seninle buluşmuştuk yine her günkü yerde.
Varlığın ellerime bıraktığın ellerde
Yine sesin sıcaktı, hülyalı yüzün aktı,
Bilmiyordun, gelişim artık son olacaktı.
Nerde eski sabahlar, o kalp, o ateş nerde?
O gün veda. teselli, esefle dolu sözler
Söylemek, 'oyun bitti!' demek isteğindeydim.
Lâkin seni görünce sustum, başımı eğdim,
Kaçtım. Bilmem ardımdan nasıl baktı o gözler.
Şimdiyse geliyorum. Barış, affediver de..
Fakat eski sabahlar. o kalp, o ateş nerde.
Haydar Ergülen
(1956 - )
BENİ AŞKA TERKETTİĞİN İÇİN SEVİYORUM SENİ
bir sır-çocuksun, yalnızca aşk açık sende,
ne sen kalıyorsun ne o, aşktan başka
biri yok, gel, aşk istediği için varsın,
ne onu kurtarıyorsun ne kendini, aşktan başka
biri yok, git, aşk istediği için yoksun
ayrılıktan değil, taşıdığı saflıktan konuşursun;
ayrılık sana dönmektir, yeniden bana
ruhumuz öpüşür ya, başkasındayken ağzımız,
gövde gözaltındadır, oysa ruhumuz sereserpe
seni senden beni benden bağışlar birbirimize
bir sır-çocuksun, aşkla açıyorsun kullandığın her şeyi
burda değilsin, çoktan çekilmişsin ve seninle
gitmiş senin olan, her zamankinden çoksun bu evde
çünkü aşk hepimizden çalışkandır, ben duruyorum
vefa aşk lisesindeki ceza nöbetine
bu karanlıkta daha iyi görüyorum seni
aynı tünelden geçiyorsun gelişte ve gidişte
kavuşmaya, ayrılığa aynı yolu kullanıyorsun,
beni büyüten aşktan söz ediyorum, yolculuğa övgü,
zaman yok ki aşktan başka, uykusuzluğa övgü,
bir sır-çocuksun, baştan çıkarır gibi açığa çıkardın beni
ayrılık mı; beni aşka terkettiğin için seviyorum seni!
SÖYLENCE
akdeniz gülüşlü bir çocuk olsaydın
ağzının kıyısında uçarılıklar biriktiren
yüzünde bin bir haylazlıkla sevseydin beni
yüreğinden beyaz kuşlar uçardı yüreğime
dokundukça portakal çiçekleri dökerdi
sevilmekten ürpertili dingin gövden
ah çocuk ah kadın ah sevgili
sözlerin aşkı anımsatsa da
gülüşünde onmaz acılar gizli.
İlhan Berk
(1918 - )
'NE BÖYLE SEVDALAR GÖRDÜM NE BÖYLE AYRILIKLAR'
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm.
Her akşam seninle
Yeşil bir zeytin tanesi
Bir parça mavi deniz
Alır beni.
Seni düşündükçe
Gül dikiyorum elimin değdiği yere
Atlara su veriyorum
Daha bir seviyorum dağları.
OTAĞ
Sevgilim, işte eylül
Ve işte senin usul usul seğiren yüzün.
Zaman ki sonsuzdur
Bitmemiş şiirler gibidir.
Bazı hüzünleri
Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir.
Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık
(İsteğin bulanık kıyısında).
Bundan değil midir bizim aşkımızda
Sürekli bir akşam hüznü vardır.
Lale Müldür
(1956 - )
DESTİNA
dün gece sen uyurken
ismini fısıldadım
ve hayvanların korkunç
öykülerini anlattım
dün gece sen uyurken
çiçeklere su verdim
ve insanların korkunç
öykülerini anlattım onlara
dün gece sen uyurken
yüreğim bir yıldız gibi
bağlandı sana
işte bu yüzden
sırf bu yüzden
yeni bir isim verdim sana
DESTİNA
sen öyle umarsız
uyusan da bir köşede
işte bu yüzden
sırf bu yüzden işte
yaşamdan çok ölüme
yakın olduğun için
seni bu denli yıktıkları
için Destina
yaşamımın gizini
vereceğim sana
Melih Cevdet Anday
(1915 - )
SENİ DÜŞÜNÜYORUM
Çocukluğunu düşünüyorum Emilia
Deniz boyundaki ıssız yolu sabahleyin
Hani saçların, atkın uçuşurdu rüzgârda
Kokusunu duyuyorum bembeyaz gömleğinin
Seni kucağıma alıyorum Emilia
Ben büyüttüm seni, ben yetiştirdim
Bugüne bu sevdaya
Toprağım ekmeğim kitabım şiirim
Sen ne varsa iyiden doğrudan yana
Gözümün nuru, başımın tacı, efendim.
SEVİNCİN YARISI
Kuşlar yağmur yağdırır da
Yağmur güneşe vururdu ya
Ben sana gelirdim
Sevincin yarısı ağzımda
Zambağa birikir sabahlar
Ovalar atlara binerdi
Kulesine koşuşunca deniz
Cebimde geceden yıldızlar
Arılarla ballarla kanımda
Yüreğim avuç olurdu da
Sonra çeşme de olurdu ya
Mutsuz dönüşler ayında
Ben sana gelirdim.
Metin Altıok
(1941 - 9 Temmuz 1993)
GÜNLERDEN ÖYLE BİR GÜN
Günlerden öyle bir gündü;
Üstüne tarih düştüğüm.
Gözümün önüne geldi birden
Balkıyan güzel yüzün.
Ve yüreğim yandı söndü,
Ter bastı avuçlarımı.
Bir işlek kovan uğultusu
Kapladı kulaklarımı.
Uzandım usulca cigarama;
Yavan ömrüme katık.
Ben o gün öldüm gülüm,
Bir daha ölmem artık
SARIL BANA
Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ
Sevgiler bekliyor sürekli senden.
İnsanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlıyayım derken,
Var olan aşınıyor azar azar zamanla.
Anamın bıraktığı yerden sarıl bana.
Anılarım kar topluyor inceden,
Bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
Ama yine de unutuş değil bu,
Sızlatıyor sensizliği tersine.
Senin kim olduğunu bile bilmezken.
Sevgiden caydığım yerde darıl bana.
Similar topics
» Şairlerimizden AŞk ŞiirLerİ1
» Şairlerimizden AŞk ŞiirLerİ2
» Şairlerimizden AŞk ŞiirLerİ3
» Şairlerimizden AŞk ŞiirLerİ5
» Şairlerimizden AŞk ŞiirLerİ6
» Şairlerimizden AŞk ŞiirLerİ2
» Şairlerimizden AŞk ŞiirLerİ3
» Şairlerimizden AŞk ŞiirLerİ5
» Şairlerimizden AŞk ŞiirLerİ6
.°•. °•. °•. °•.AşkımBenimForum .•° .•° .•° .•°. :: »»-(¯`•.•´¯)->Şiir Köşesi :: Şairlerimizden Şiirler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Salı 25 Ağus. 2009 - 20:55 tarafından SeVDaYoLu
» Gülben Ergen-Oğuzhan Koç
Perş. 16 Tem. 2009 - 18:11 tarafından |~Lоve~|.
» Keremcem - İmtihan
Perş. 16 Tem. 2009 - 18:08 tarafından |~Lоve~|.
» Saat Kaç?
Perş. 16 Tem. 2009 - 18:06 tarafından |~Lоve~|.
» En Çok Beğendiğiniz Müzik Türü?
Perş. 16 Tem. 2009 - 18:04 tarafından |~Lоve~|.
» Booom oyunu
Perş. 16 Tem. 2009 - 18:03 tarafından |~Lоve~|.
» Üsteki üyenin avatarı mı?,nicki mi?,imzası mı? Güzel
Perş. 16 Tem. 2009 - 18:00 tarafından |~Lоve~|.
» Bugün Moraliniz % Kaç?
Perş. 16 Tem. 2009 - 17:55 tarafından |~Lоve~|.
» |~Lоve~|.
Perş. 16 Tem. 2009 - 17:53 tarafından |~Lоve~|.
» Çapkın ..
Perş. 16 Tem. 2009 - 17:49 tarafından |~Lоve~|.
» Vampir Temel..
Perş. 16 Tem. 2009 - 17:48 tarafından |~Lоve~|.
» Yanan Ev ..
Perş. 16 Tem. 2009 - 17:46 tarafından |~Lоve~|.